''Yaşayan Kadınlar'' hünerlerini sergiledi
EFSAD ve İletişim Bilimleri Fakültesi işbirliği ile hayata geçen Yaşayan Kadınlar Projesi’nin ikinci fotoğraf sergisi gösterime sunuldu. 2 Nisan Pazartesi günü Öğrenci Merkezi Fuaye Alanı’nda açılışı yapılan sergiyi İletişim Bilimleri Fakültesi Basın Yayın Bölümü Araş. Gör. Gülbin Özdamar Akarçay önderliğinde 17 kadın fotoğraf sever hazırladı. EFSAD’da temel fotoğrafçılık eğitimi alarak fotoğrafa başlayan ve sonrasında "Yaşayan Kadınlar"ın bir parçası olan amatör fotoğrafçılar; hayattan silinen, öldürülen kadınlara inat, kadınların her alanda yaşadıklarını kanıtlamak için bu çalışmayı hazırladıklarını bildirdiler. Sergi’nin açılışında ise Araş. Gör. Gülbin Özdamar Akarçay’ın ardından; EFSAD Başkanı Birol Kayrak, İletişim Bilimleri Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Nezih Orhon ve Doç. Dr. İncilay Cangöz sergi ve konu hakkında düşüncelerini dile getirdi.
Objektifi kendimize doğrulttuk
Serginin açılış konuşmasını yapan Arş. Gör. Gülbin Özdamar Akarçay, “Bu sefer herkes kendi fotoğraflarını çekerek kadını anlattı.” dedi. İki buçuk yıldır devam eden Yaşayan Kadınlar Projesi’nin bugüne gelene kadar geçirdiği aşamaları anlatan Akarçay bu süreci, “Temel fotoğrafçılık eğitimi alan arkadaşlarımızla iki haftada bir toplanıyorduk. Başlarda fotoğraf çekmeyi çok iyi bilmiyorlardı;ama yaptığımız çalışmalar sürecinde gözle görülür hızlı bir gelişme oldu. Bu gelişimi görmek bizi çok mutlu etti. Haliyle onlar da mutlu oldu; çünkü fotoğrafı seviyorlardı. En başında konular üzerine konuştuk, fikirler üretmeye başladık. Onların fotoğraf bilgileri arttıkça kendilerine güvenleri de gelişti ve daha iyi fotoğraflar üretmeye başladılar. Bütün bunların ardından Yaşayan Kadınlar’ın ilk sergisi geldi. Bu sergide, hayatın içinde farklı sınıflara ait kadınları konu edinmiştik. Şimdi ise artık bir üst aşamaya geçtik. Burada çalışan kadınlarımız bu işi amatör ruhla yapıyorlar; ama teknik olarak çok ilerlemiş durumdalar.” şeklinde anlattı.
Başka projelerimiz de olacak
“Grubumuz birbirine destek olan, birbirini seven sayan aynı zamanda manifestosu da olan bir gruptur. Biz ilk sergimizi yaşayan kadınlara ithaf etmiştik. Bu çalışmalarımız, kadınları anmamız devam edecek. Bu sergiyi farklı şehirlerde de açmayı düşünüyoruz, birkaç teklif var şu an değerlendirme aşamasındayız. Bu çalışmadan sonra da artık üçüncü serginin çalışmalarına başlayabiliriz. Ayrıca eğer destek bulabilirsek serginin yanında başka faaliyetlerde de bulunabiliriz. Bunlardan biri, eğitim seviyesi ve ekonomik durumu düşük kadınlara fotoğraf dersi vermek olabilir.” diyen Akarçay, sergiye katılan ve sergiyi destekleyen herkese teşekkür etti.
Fotoğrafa hobi olarak başladık
"Yaşayan Kadınlar"dan elektrik teknikeri Sema Omurtak, fotoğrafa başlama hikayesini şöyle anlattı: “Fotoğrafa planlı olarak, hobi olarak başladım. Grubumuz çok güzeldi, çok iyi arkadaşlık kurduk, çok zevk aldık. Fotoğrafın bize sosyal anlamda birçok katkısı oldu. Artık dünyaya farklı bir gözle bakıyoruz.”
Birçok alanda faaliyet gösteren Kadının Sesi Gazetesi Foto Muhabiri Şükran Tunç, “EFSAD’ın hafta sonları herkese açık etkinlikleri oluyordu. İlk fotoğraflarımız fazla amatörceydi. Bizim için fotoğraf sadece bir yüzeyin üstüne kaydedilmiş görüntüden ibaretti. Çalıştığımız süre zarfında biz fotoğrafa anlam yüklemeyi öğrendik.” dedi.
Muhasebeci Solmaz Mercan ise duygularını, “Kadınların her zaman birbirlerine destek olabileceklerini ve hayatın her alanında var olabileceklerini öğrendim. Bu sergi için farklı biçimlerde birbirimizi fotoğraflamaya çalıştık. Her şey çok güzeldi.” şeklinde dile getirdi.
Bence amaçları soru sormak
Açılışta bulunan herkesin yere oturmasını rica eden ve sonrasında ayakta kalan serginin yaratıcıları için büyük bir alkış isteyen Prof. Dr. Orhon, sergiye ilişkin eleştirilerini aktarırken şu şekilde konuştu: “Ben bütün kimliklerimden sıyrılarak sadece Nezih olarak bu sergiye baktığımda, çeken ve çekilen gözlerin beni ne kadar etkilediğini görüyorum. Bence bu sergi bir cevap değil, sergiyi gezenlerin beyinlerinde oluşturulmak istenen bir sorudur. Tabi bu içeriğin bir de biçimsel ifadesi var, beni asıl etkileyen de budur. Çerçevelerin tanzimi, açılar, bir takım grafik öğeler, bir takım çizgi ve vektörlerden yararlanma var. Çekenin de çekilenin de, yani özneyi ve özneyi üretenin de aynı kişi olması burada sorguladığımız çerçevenin varlığını, içeriğin varlığını daha çok soruyla üretmemize yardımcı oluyor. Çok başarılı, çok keyifli bir sergi olmuş.”
Açık Açık Kıskandım
EFSAD Başkanı Birol Kayrak Sergi’nin kendisinde yarattığı etkiyi, “Gülbin Hocam, EFSAD başkanlığı döneminde bu çalışmayı başlattı. Sonuçta ilk defa farklı meslek gruplarından farklı alanlardan on yedi kadın bir araya gelerek böyle bir sanatsal çalışma içine girdiler ve buna önderlik ettiler. Serginin hissettirdiklerine gelince, grubun adı artık Yaşayan kadınlar oldu. Ben şunu istiyorum, hemen bir yaşayan erkekler grubu kurup birşeyler yapmaya başlamalıyız. Açık açık kıskandım ben bu çalışmayı, herşey çok güzel çok iyi fotoğraflar çıkmış.” şeklinde esprili bir dille anlatarak bütün ekibi kutladığını belirtti.
Kadının sesi yükselecek
Açılışta konuşan Doç. Dr. İncilay Cangöz ise, “Kadını sesi, kadını özgürlüğü bu tarz çalışmalarla artacak. Çok güzel mesajlar verilmeye çalışılmış. Arkadaşlar emeğinize sağlık.” şeklinde konuştu.